500 Üniversite Fikrini Gerçekçi Buluyor musunuz?

16 Mayıs 2008 Cuma

Devlet Üniversiteleri

Devlet Üniversiteleri
Aşağıda Türkiye'deki Mevcut Devlet Üniversitelerinin listesi verilmektedir. Tanıtımı mevcut olan üniversitelerin linkinden gidebilirsiniz. Üniversite Tanıtım videoları mevcut YouTube videoları içinden özenle seçilmeye çalışılmıştır. Videolardaki görüşler ya da bilgiler bizim dışımızda üretilmiş olup bizi bağlayıcı değildir.

Devlet Üniversiteleri
  1. Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  2. Adıyaman Üniversitesi
  3. Adnan Menderes Üniversitesi
  4. Afyon Kocatepe Üniversitesi
  5. Ahi Evran Üniversitesi
  6. Akdenız Üniversitesi
  7. Aksaray Üniversitesi
  8. Amasya Üniversitesi
  9. Anadolu Üniversitesi
  10. Ankara Üniversitesi
  11. Atatürk Üniversitesi
  12. Balıkesir Üniversitesi
  13. Boğaziçi Üniversitesi
  14. Bozok Üniversitesi
  15. Celal Bayar Üniversitesi
  16. Cumhuriyet Üniversitesi
  17. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
  18. Çukurova Üniversitesi
  19. Dicle Üniversitesi
  20. Dokuz Eylül Üniversitesi
  21. Dumlupınar Üniversitesi
  22. Düzce Üniversitesi
  23. Ege Üniversitesi
  24. Erciyes Üniversitesi
  25. Erzincan Üniversitesi
  26. Eskişehir Ssmangazi Üniversitesi
  27. Fırat Üniversitesi
  28. Galatasaray Üniversitesi
  29. Gazi Üniversitesi
  30. Gaziantep Üniversitesi
  31. Gaziosmanpaşa Üniversitesi
  32. Gebze Yüksek Teknoloji enstitüsü
  33. Giresun Üniversitesi
  34. Hacettepe Üniversitesi
  35. Harran Üniversitesi
  36. Hitit Üniversitesi
  37. İnönü Üniversitesi
  38. İstanbul Üniversitesi
  39. İstanbul Teknik Üniversitesi
  40. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
  41. Kafkas Üniversitesi
  42. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
  43. Karadeniz Teknik Üniversitesi
  44. Kastamonu Üniversitesi
  45. Kırıkkale Üniversitesi
  46. Kocaeli Üniversitesi
  47. Marmara Üniversitesi
  48. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
  49. Mersin Üniversitesi
  50. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  51. Muğla Üniversitesi
  52. Mustafa Kemal Üniversitesi
  53. Namık Kemal Üniversitesi
  54. Niğde Üniversitesi
  55. Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  56. Ordu Üniversitesi
  57. Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  58. Pamukkale Üniversitesi
  59. Sakarya Üniversitesi
  60. Selçuk Üniversitesi
  61. Siirt Üniversitesi
  62. Süleyman Demirel Üniversitesi
  63. Trakya Üniversitesi
  64. Uludağ Üniversitesi
  65. Uşak Üniversitesi
  66. Yıldız Teknik Üniversitesi
  67. Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  68. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi

15 Mayıs 2008 Perşembe

Yararlı Video

Yararlı Video
Eğitimde İngiliz Modelinin ve Yeni Üniversiteye Giriş Sisteminin konuşulduğu şu günlerde aşağıdaki videonun yararlı olacağını düşünüyoruz.


Yeni Üniversiteye Giriş Sistemi

Yeni Üniversiteye Giriş Sistemi

Yeni Üniversiteye Giriş Sistemiyle artık gençlerin geleceği 3 saatlik sınavla çoktan seçmeliler arasına sıkışmaktan kurtarılıyor. Eğitimde İngiliz Modeline gidilerek yeni sistemde aşağıdaki temel değişikliklerin sağlanması öngörülüyor.

- Tek sınav dönemi bitiyor. Öğrenci yılda 3-5 kez ve istediği zaman sınava girebilecek.

- Bir ay matematik, diğer ay coğrafya sınavı yapılabilecek. Notu düşük olan sınavı yenileyebilir.

- Adaylar, seçtikleri branşlarda imtihan olacak. Puan sınırını okullar kendi belirleyecek.

- Katsayı kalkacak. Okuluna ve alanına bakılmaksızın, puanı yeten istediği yere girebilecek.

Başarıya odaklı sistem bazı alanlarda testi kaldırarak adayları açık uçlu sorularla tanıştırıyor. Alan, katsayı gibi uygulamalar bitiyor. Yeterli puanı alan her öğrencinin istediği bölüme girebilmesinin önü açılıyor. İngilizlerin uyguladığı sistemi esas aldıklarının altını çizen YÖK Başkanı Özcan'ın verdiği bilgilere göre yeni sistem özetle şöyle işliyor:

Üniversiteye giriş sınavı tek aşamalı, ancak adayların yılda 3-5 defa girebilecekleri bir model olacak. Örneğin öğrenci, genel yetenek testine bu ay, matematik testine 2 ay sonra, coğrafyaya ondan bir ay sonra girebilecek. Notunu beğenmeyen öğrenci, aynı sınavı 6 ay sonra tekrarlayabilecek. Adaylar, aldığı en yüksek puanlarla üniversitelere başvuracak. Adaylara 12-13 konu verilecek, bunlar arasından seçtiği 5'i üzerinden sınava tabi tutulacak. 3'ünden aldığı puanla üniversitelere müracaat edecek. Üniversiteler de alacakları öğrencileri bölümlere bağlı olarak, 3 konu üzerinden tayin edecek. Örneğin bir üniversite, "Makine mühendisliğine genel kabiliyet, matematik ve biyolojiden 80 puanın üzerinde alanları kabul edeceğim" diyebilecek.

YÖK Başkanı, sistem değişikliği üzerinde çalışmalarının devam ettiğini bildiriyor. Yeni uygulamada İngilizlerin modelini düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, İngiltere'deki sistemde adaylara 12-13 konu verildiğini ve adayların bu konulardan istedikleri birkaçını seçerek sınava girdikleri bilgisini veriyor. YÖK Başkanı, yeni sistemde ne alan, ne de katsayı uygulamasının kalmayacağını söylüyor. Özcan, "Öğrenci aldığı puana göre yerleştirilecek. Tamamen başarıya odaklı bir sistem. Çocuğun, 3 dersten veya her neyse lise 1, 2, 3 ve 4'teki başarısına dayanan bir sistem olması lazım." diye konuşuyor. Üniversitelerdeki her bölüm için adayların hangi derslerden veya konulardan başarılı olması gerektiğini üniversitelere soracaklarını anlatan Özcan, "Makine mühendisliği bölümlerine soracağız 'siz hangi 3 tür puanla öğrenci almak istiyorsunuz' diye. Onlar belirleyecek. Daha sonra bunları ÖSYM'nin kitapçığında yayınlayacağız.'' diyor. Yusuf Ziya Özcan, sistemin ÖSYM tarafından uygulanabileceğini söylüyor. Böyle bir sistemde sınavın bölgelerdeki kontrol edilebilir merkezlerde yapılmasının daha doğru olacağını anlatan Özcan, "Doğu'dakiler mesela Erzurum'da girebilir. Hakkari'deki sınavı ben kontrol edemem. Yeni bir sisteme geçiyoruz, bilinmezi de çok olur. O yüzden hakim olabileceğimiz Doğu'da birkaç il, Orta Anadolu'da birkaç il olabilir." şeklinde konuşuyor. Konu 'olgunlaştıktan' sonra üniversitelerle paylaşacaklarını anlatan Özcan, değişikliğin 'gelecek yıl için olmasa bile, sonraki sene uygulanabileceğini' aktarıyor. Özcan, ayrıca Milli Eğitim Bakanı ile özel olarak konuştuğunu anlatarak, Hüseyin Çelik'in kendisine, "Olgunlaşsın ondan sonra görüşürüz." dediğini aktardı.

Eğitimciler projeyi destekliyor

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan: Büyük sistem değişikliği birkaç yıl alır. ÖSS'ye girecek öğrenci sayısı mutlaka azaltılmalı. Sınav 4-5 değil, 2 kez tekrarlanabilir. Aksi halde 12 ay yetmez. GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı: Sistemin esnekliği ve sınavların tekrarlanması öğrenciler açısından faydalı. Üzerinde iyi çalışılırsa makul bir sistem olur. YÖK üyesi Prof. Dr. İsa Eşme: Yeni sistem mutlaka lise ile entegre olmalı. Sınavların tekrar edilmesi fiziken zor.

Türk gençliğinin 'sınav'larla imtihanı

Gençliğin son yıllarda artan sınavlarla başı dertte. Minik öğrencilerden üniversite mezunlarına kadar yaklaşık 5 milyon kişi, her yıl lise, üniversite ve enstitülerde eğitim almak ve kamu kurumlarında işe girmek için çeşitli sınavlarda ter döküyor. Şu an sadece Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) bir yılda yaptığı sınav sayısı 40'a ulaşıyor. Eğitimciler arz-talep dengesizliğinden ötürü sınav yönteminin yangınlaştığını dile getirirken psikologlar ise sistemin öğrencilerin gelişimini ve psikolojisini olumsuz yönde etkilediği konusunda uyarıyor.

'Sınav' dendiğinde akla ilk olarak Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) geliyor. ÖSS'ye geçen yıl 1,7 milyonu aşkın öğrenci katıldı. Gençler, kendileri açısından büyük önem taşıyan bu sınavı kazanmak için yıllarca dershanelere giderek hazırlık yapıyor. Kazanamayanlar aynı sınava tekrar tekrar girmek zorunda kalıyor. 'ÖSS'nin küçük kardeşi' gözüyle bakılan Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı (OKS) ise bu yıldan itibaren yerini Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) bırakacak. Öğrenciler, lise öncesi üç yıl boyunca sınava tabi tutulacak. Bunun yanı sıra açık lise, askerî lise ve polis koleji sınavlarını da unutmamak lazım. Tabii, öğrencilerin sınavlarla imtihanı üniversitede de bitmiyor. İlk yıllarda lisans derslerindeki sınavlardan sonra da eğitimini sürdürmek isteyenler için Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) ile Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) ortaya çıkıyor. Gençlerin hayatlarında belirleyici konuma sahip bir diğer sınav ise Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS). Bu sınavda yüz binlerce mezun iş bulabilmek için mücadele ediyor. Doktor, hâkim, savcı, avukat ve kaymakam adayları da bu nitelikte bazı sınavlara tabi tutuluyor. Bu sınavlardan bazıları ise yılda iki kez yapılıyor.

Bununla birlikte dershanelerde yapılan sınavlar da var. Özellikle SBS sebebiyle artık öğrenciler çok küçük yaşlarda dershaneye gitmeye başladı. Şu an ilköğretim 4. sınıfta dahi dershaneye giden çok sayıda öğrenci mevcut. Öğrencilerin bu durumu eğitimciler ile psikologları endişelendiriyor.

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemiloğlu, eğitimde arz-talep dengesizliğinin olmasından ötürü sınavların vazgeçilmez unsur haline geldiğini dile getiriyor. Buna örnek olarak ÖSS'yi gösteren Prof. Dr. Mustafa Cemiloğlu, sınava girenlerden çok az bir kısmının üniversiteye yerleşebildiğini vurguluyor.

Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Yard. Doç. Dr. İbrahim Erdoğan da çocukların ve gençlerin dershanelere yöneldiğini ve yoğun sınav programı sebebiyle de büyük stres yaşadıklarını söylüyor. Mühenna Kahveci, İstanbul


Fazla imtihan çocuklara yarar sağlamaz

Psikolog Orhan Keskin, çok sınava giren gençlerin asosyalleştiğini kaydediyor. Özellikle çocukların enerjilerini sadece sınavlara harcamasının gelişimlerini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Keskin, "Bu tür sınavlar dünyanın her yerinde var. Fakat küçük yaşlardaki çocuklara çok sınav yapılması faydalı değil. Bu yıl bir de SBS yapılmaya başlanacak. Çocuklar tam gelişme döneminde üç yıl üst üste sınava girecek. Enerjisini sınavlara harcayınca oyundan uzaklaşacak. Oyundan kopan çocuklar da sosyal olamayacak." şeklinde konuşuyor. Sınavlar sebebiyle öğrencilerin hem okulda hem de evde 'ders çalış' yönünde sürekli uyarı alacağına da değinen Orhan Keskin, bunun gençleri bunalıma sürükleyebileceğini ve aile ile bağlarının kopmasına sebep olabileceğini ifade ediyor.


Değişiklikler öğrencinin yararına

ÖSS sisteminde yapılması düşünülen değişikler kamuoyunda geniş yankı buldu. Eğitimciler genel anlamda sistem değişikliğinin 'iyi çalışılarak ve ilgili tüm tarafların görüşleri alınarak' yapılması üzerinde birleşti. Yeni sistemle uygulamaya konulması düşünülen 'sınavların tekrarlanabilmesi ve herkesin aldığı puana göre üniversiteye gidebilmesi' ise destek gördü. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, ders sınavlarının 4-5 kez tekrarlanmasının fiziken mümkün olmadığını, bunun ancak 2 kez olabileceğini anlattı. Sistem değişikliğinin uzman bir kadro tarafından aylarca çalışılması gerektiğine işaret eden Yarımağan, mevcut sistemde küçük değişikliklerin gelecek yıl yapılabileceğini, ancak büyük bir sistem değişiklinin birkaç yıldan önce hayata geçirilemeyeceğini vurguladı. ÖSS'ye girecek öğrenci sayısının mutlaka azaltılması gerektiği üzerinde duran ÖSYM Başkanı, "Sadece çoktan seçmeli sınav yapılmamalı. Açık uçlu sorular da sorulmalı." dedi. GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı, sistemin esnek bir yapıya kavuşmasının öğrencilerin menfaatine olacağını kaydetti. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise henüz taslağı olmayan konuda açıklamalar yapılmasını eleştirdi. Ortaya bir taslak konulmasını isteyen Yeşildere, ÖSS gibi bir sistemin yenilenmesi için sendikalar, dernekler ve öğretim üyeleri gibi tüm tarafların birlikte çalışması gerektiğini kaydetti.

YÖK Üyesi Prof. Dr. İsa Eşme ise benzer konuları YÖK'ün strateji raporunda da ele aldıklarını hatırlatarak, yeni sistemin mutlaka lise ile entegre olması gerektiğine işaret etti. Eşme, çok geniş katılımlı toplantılar sonrasında bu değişikliklerin yapılmasını istedi. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise katsayı sisteminin acilen değiştirilmesini ve değişiklerde de ilgili tüm tarafların görüşlerinin alınmasını istedi.

İbrahim Asalıoğlu, Zaman, Ankara

Yeni ÖSS Modeli

Yeni ÖSS Modeli
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversite sınavı için iki model düşündüklerini belirterek, "Çocuklar seneye yeni bir sınav sistemiyle sınava girecek. İki model üzerinde çalışıyoruz" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin 46. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katılan Özcan, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Düşündükleri İngiliz sistemi modelini anlatan Özcan, lise son sınıfta 5'li sınav sistemi yapılacağını, 5 dersin 3'ünde başarılı olanların belli puan üzerinde üniversiteye yerleştirileceğini söyledi.

Bir gazetecinin "Bu dershaneye fazla yönelmeyi artırmaz mı?" yönündeki sorusu üzerine Özcan, şunları söyledi:

"Öğrencilerin çoğunu teknik ve mesleki okullara sevk edersen üniversite kapılarına yığılmadan kurtulursun. 1 milyon 600 bin çocuk üniversite sınavına giriyor. Bunun yüzde 30'u üniversiteye gelse 480 bin çocuk eder. Biz zaten 400 bin alıyoruz. 80 bin daha alırız. Hiç kimse açıkta kalmaz. Öbür kalan yüzde 70'te mesleki okula gider, oradan mezun olur. Türkiye'nin eğitimde yer bulma sorunu kalmaz."

Üniversite sınavı için iki model düşündüklerini belirten Özcan, "Çocuklar seneye yeni bir sınav sistemiyle sınava girecek. İki model üzerinde çalışıyoruz. Hangisi daha iyiyse 1-2 ay daha düşüneyim yeni sistemi söyleyeceğim" dedi.

Özcan, gazetecilerin ikinci modelle ilgili ısrarlı sorularına cevap vermezken, "En akla yatkın olanı uygulamaya sokacağız" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Dünya Bankası, Türkiye'nin eğitime çok para harcadığını, ama bunun bir kerede kurslara harcanan para olduğunu söylüyor" sözleri üzerine Özcan, "Doğru kurslara çok para gidiyor. Bunun çözümü ise 50 bin öğrenci kabul eden 20 tane üniversite açabilirsek, bu sene içerisinde 1 milyon öğrenciyi içeriye alırız. Belki çözeriz bu yolla. Türkiye'de bu ekonomiyle bunlar yapılmayacağına göre bunları hiç konuşmayalım" şeklinde konuştu.

Yeni ÖSS Sistemi yazısından geniş açıklama bulabilirsiniz.